09 Eki Diş Eti Hastalıkları
Dişeti hastalıkları, dişe tutunan ve bakteri plağı olarak adlandırılan saydam bir tabakanın dişe zaman içinde zarar vermesi sonucu oluşan iltihabi hastalıkların bütünüdür. Bu plakta ortalama 400 milyon civarında bakteri yaşamaktadır. Bu hastalıklar diş etinizi, kemiğinizi ve genel olarak ağız içindeki yumuşak dokuları tehdit eder. Bu hastalıklar içinde en çok görülen bakterilerin yol açtığı ve tedavisi nispeten daha kolay olan hastalıklardır. Bu hastalığa gingivitis denilmektedir. Unutulmamalıdır ki diş eti hastalıkları ne kadar erken teşhis ve tedavi edilirse zararı da o kadar büyük oranda önlenmiş olur. Çünkü bu hastalığın bir üst noktası periodontitis adı verilen ve diş kemiğinin etkilenmesine yol açan hastalıktır.
İlk seviye diş eti hastalıkları kendisini diş etinde kanama, kızarıklık ve ağız kokusuyla gösterir. Erken teşhis edilen bu hastalık basit bir tedavi yöntemiyle tamamen iyileştirilebilir. Fakat tedavi edilmezse diş kemiğinde erimeye yol açan ve periodontitis adı verilen rahatsızlık ortaya çıkmaktadır. Bu safhada bütün dokularda ve hatta alveol kemiğinde kayıplar meydana gelir. Bu aşamada diş kemiği ile birlikte kökün çevresindeki dokular da kaybedilebilmektedir. Diş eti hastalıklardan kurtulmanın en güzel yolu daha oluşmadan koruyucu önlemlerin alınmasıdır.
Dişeti hastalığının belirtileri nelerdir?
Bu hastalıklar ilk önce kendisini diş eti kanamaları ile gösterir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı diş etlerinde kanama görülmez.
Yine kızarma, şişme ve diş eti hassasiyeti ve diş etlerinde çekilme diğer belirtilerdir.
Dişlerden ayrılan diş etleri ve açılmalar da hastalığın göstergeleridir.
Dişler arasında aralıkların oluşması, dişlerin sallanması
Dişten gelen kötü kokulu iltihaplar
Ağızda devamlı kötü bir koku oluşumu, kötü bir tat hissi
Yemek yerken alt ve üst dişler arasındaki uyumsuzluk, diş eti rahatsızlıkların diğer belirtileridir.
Dişeti hastalıklarının tedavisi
Dişeti hastalığı olan kişiler bu durumu erken tanı yöntemiyle teşhis ettiklerinde erken tedavi olanaklarından yararlanabilmektedir. Erken tedavi olarak dişler üzerindeki plak ve diş taşlarının temizlenmesini gösterebiliriz. Böylece dişler üzerinde birikerek hastalıklara yol açan veya iltihap yapan maddeler de temizlenmiş olur. Bu tedavi sonrasında diş etleri tekrar eski sağlığına kavuşur ve dişlerle uyumlu hale gelir. Kişinin günlük diş bakımını aksatmaması tedavinin etkinliğini artırmakta ve sorunun tekrarlama olasılığını da düşürmektedir. Erken teşhisin konulamadığı daha ilerlemiş vakalarda ise cerrahi operasyonlar yapılmaktadır. Bu operasyonlardan bazıları periodontal ceplerdeki diş taşlarının temizlenmesi ve cebin büzülmesini sağlayarak eliminasyonunu sağlamaktır.
Bu tedavileri takip eden günlerde hasta düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeli ve hekimin muayene sonrasındaki önerilerine uyulmalıdır. Periodontal tedaviler elbette önemli ölçüde yarar sağlamakla birlikte diş bakımının yapılmaması veya diş etlerine özen gösterilmemesi sonucunda tekrarlayabilmektedir.